HAYATİ TEK: Üstadım, sohbetimize dünyaca ünlü kitabınız Bostan’la başlamak istiyoruz. Her eser bir ihtiyaçtan doğar. Siz Bostan’ı niçin yazdınız? SADÎ-İ ŞÎRÂZÎ: Dünyanın etrafında çok dolaştım. Birçok kimselerle günler geçirdim. Her köşede faydalar buldum, her harmandan bir başak aldım. Lakin Şiraz’ın halkı gibi gönülsüz kibirsiz insanlar görmedim. Tanrım o toprağa lütuf…
Yazı etiketleri “Sanal Röportaj”
HAYATİ TEK: Siz, ömrünü fikri mücadeleye adayan bir dava ve aksiyon insanısınız. Türk Kültür Ocağı, Türk Milliyetçiler Derneği, Milliyetçiler Derneği ve Anadolu Fikir Derneği gibi yapılarda önemli görevler üstlendiniz. Büyük destek verdiğiniz Türk Milliyetçiler Derneği’ne yönelik çeşitli eleştiriler var. Bu eleştirileri yöneltenlerin amacı nedir? NURETTİN TOPÇU: Bunlar, saltanatlarını sürdürdükleri devirlerde…
HAYATİ TEK – Kırmızı Çizgi Dergisi’nin Aralık 2005 nüshası için hazırladığım Mao Zedung sanal röportajı…
HAYATİ TEK: Hem bilge hem reformcu hem de öğretmensiniz. Hakkınızda, “öğretmenliği meslek haline getiren kişi” tanımlaması da yapılıyor. Siz kendinizi ne olarak görüyorsunuz? KONFÜÇYÜS: 15 yaşında kendimi öğrenmeye verdim. 30 yaşında irademe sahip olabildim. 40 yaşında şüphelerden uzaklaştım. 50 yaşında göğün emrini öğrendim. 60 yaşında seziş yoluyla her şeyi kavradım.…
HAYATİ TEK: Sizce de uygunsa, söyleşimize ilk kez tarafınızdan uygulamaya konulan komünist sistemle ilgili bazı genel kavramlarla başlamak istiyoruz. Siyasi partilerin komünist hareketteki yeri ve önemiyle başlasak nasıl olur? LENİN: İddia ediyorum ki, hiç bir ihtilal hareketi sağlam ve sürekliliğini muhafaza eden bir önderler teşkilatı olmaksızın mevcut olamaz. Mücadeleye fevri…
HAYATİ TEK: Tarihçi, tarih felsefecisi, sosyolog, iktisatçı ve siyaset teorisyeni gibi pek çok sıfatlarla anılıyorsunuz. Söyleşimizde elbette bütün bu konulara giremeyeceğiz. Yedi yüz yıl öncesinden günümüzün pek çok sorunuyla ilgili bazı tespit, teklif ve tenkitlerinizi okuyucularımıza aktarmakla yetineceğiz. Dilerseniz önce tarih ilmiyle başlayalım. İBN-İ HALDUN: Bil ki: tarih ilmi, milletler…
“Güneş Kent’te herkes ihtiyaçlarını bol bol giderdikten başka, eğlenip hayatın tadını da çıkarır. Çiftleşme işi tek tek insanların zevki değil, toplumun yararı bakımından etraflıca düzenlenmiştir. Bu konuda kimse yöneticilerin buyruğundan dışarı çıkamaz.”
HAYATİ TEK: Söyleşimize, ustalıkla kullandığınız propaganda konusuyla başlamak istiyoruz. Propagandanın önemini ilk ne zaman fark ettiniz ve niçin bu kadar önem verdiniz? ADOLF HİTLER: Siyasal yolları izlerken propaganda faaliyeti ile ciddi bir şekilde daima ilgilendim. Ben propagandayı Marksist-sosyalist teşkilatın esaslı biçimde vakıf olduğu ve pek ustaca kullandığı bir silah olarak…
HAYATİ TEK: Hakanım, yaşadığınız günden bugüne sizin hakkınızda çok şey yazıldı, çizildi ve söylendi. Kimileri “kızıl Sultan” dedi, kimileri “Ulu Hakan”, kimileri de “Gök Sultan”… Kimileri “Jurnalci” dedi, kimileri “strateji ve istihbarat uzmanı”… Münzevi bir hayat yaşadığınız da iddialar arasında. Tartışmalar hâlâ sürüyor. Bütün bunlara bir son vermek için sizden…