HAYATİ TEK – Bin yıl öncesiydi. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile birlikte can suyu misali aktık Anadolu’ya. Kanımızla kırkladık, duamızla mayaladık, alın terimizle imar ettik dört bir yanını. Türkçe ile Türkiye yaptık Anadolu’yu. 1299’da Söğüt’te dualarla diktiğimiz çınarı, alın teri ve şehit kanıyla suladık; dualarla koruduk, iman gücüyle kolladık.…
Yazıların kategorisi: “YAZILAR”
HAYATİ TEK – Dünya tarihi boyunca toplumlar Monarşi, Meşrutiyet, Oligarşi, Otoriter, Totaliter, Komünist, Faşist, Nasyonal Sosyalist, Teokratik, Demokratik, Cumhuriyet gibi çeşitli isim ve özellikler taşıyan devletler kurdular. Bu devlet şekillerinin pek çoğu bugün hâlâ yürürlükte olmakla birlikte çağımızın ideal yönetim şekli olarak demokrasi esasına dayanan cumhuriyetler gösterilmektedir. Cumhuriyet bir rejimin…
HAYATİ TEK – Merhum Abdurrahim Karakoç ağabeyi 1987 yılında tanıdım. Gerçek âleme kanatlandığı güne kadar da şiirine, sohbetine, dostluğuna, samimiyetine, imanına, tevazuuna, tavrına, duruşuna ve üslubuna tutuklu kaldım. Fiziki görüntüsüyle ilgili olarak hafızamda sabitlenen karede, mahcubiyetle taçlanmış içten bir tebessüm ve heykelleşmiş bir tevazu enstantanesi var. Yeni Hafta döneminde kullandığı…
HAYATİ TEK – 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında askeri ve ekonomik bakımdan stratejik öneme sahip bölgeleri işgal eden İngiliz, Fransız ve İtalyanlara karşı yerel Kuvayı Milliye güçleriyle karşı duran Türkiye, varını yoğunu ortaya koyacağı bir ölüm kalım savaşına hazırlanıyordu. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan, Merzifon ve Amasya üzerinden…
HAYATİ TEK – Dünya Savaşının çeşitli cephelerinde neredeyse tüm köylerinden yiğitler gönderen Mersin’in sadece Çanakkale’de bin beş yüze yakın şehidi vardı. Bunlardan üçü Kayrakkeşli köyündendi. Koca Mustafa oğlu Mehmet, Ali oğlu Osman, Settar oğlu Hüseyin, Yarbay Mustafa Kemal’in bir yıldız gibi parladığı, askerlerine “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum.” emrini…
HAYATİ TEK – “Aşk insanı bülbül eder” derler ya, işte o sözün ilham kaynağı bülbülün güle olan destansı aşkı ve beyhude serenadıdır. Gündüzleri dut yemişe dönen bülbül, günbatımında umudun makamı Uşşak’la başladığı serenadını, gece yarısı neşe ve huzur bahşeden Rast’a çevirir. Uğruna diller döktüğü sevdiğine vuslat anı yaklaşınca ihtiyacı olan…
HAYATİ TEK – Öğle namazını kılan kadın uzun uzun dua ettikten sonra seccadesini özenle katlayıp kışın kapalı tuttuğu balkon kapısının önündeki sehpanın üzerine koydu. Kuzineli sobaya birkaç parça odun attı. Elindeki maşa ile kapağını dikkatlice kapattı. Abdest suyu ısıttığı güğümü yerleştirdi. Çevresi beyaz boncuklarla işlenmiş ak tülbendini düzeltti. Mutfağa geçti.…
HAYATİ TEK – Oteldeki gösterişli açık büfe yerine Ravza’nın mütevazı çıtır pidelerini tercih ettiği için pişman değildi. Damağını çatlatan lezzetin keyfini çıkara çıkara iskeleye doğru yollandı. Yolun sağını işgal eden kulüp ve barlardan kopan rock ve metal ağırlıklı müzik, rıhtım boyunca sıralanmış gezi teknelerinden yükselen arabesk nağmelere karışıyor, ortaya çıkan…
HAYATİ TEK – Kar beyaz duvağının açılacağı ânı heyecanla bekleyen asil bir gelindir kardelen… Baharla birlikte açılır telli duvağı, inci taneleri gibi dökülmeye başlar mutluluk gözyaşları… Başı dumanlı zirvelerden telaşla süzülen her damla, mevsimlik gözlerden sızan diğer sulara bir an önce karışmak, onlarla güç birliği ederek hızlıca Akdeniz’e ulaşmak ister.…