İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yazıların kategorisi: “YAZILAR”

GECENİN SESİ…

HAYATİ TEK – Yorgun bedeni, mağlup oldu endişelerine… Kaç dakika uyuyabilmişti, onu bile hatırlamıyordu… Saate bakmak yerine, balkona çıkıp yıldızlara sormayı tercih etti… İşte oradaydılar… Işıl ışıl parlıyorlardı. Solda Kale’nin o muhteşem silueti vardı belli belirsiz; tam karşısında deniz… Sesler o kadar yakından geliyordu ki, sanki otelin balkonuna vuruyordu dalgalar……

FORMÜL…

HAYATİ TEK – Kızgın bir boğayı andırıyordu, sıkılı yumruklarını göstererek kararlı bir şekilde konuştu: “Beni şartlar değil ilkelerim yönlendirir. Doğru bildiğim yoldan asla dönmeyeceğim!” Hiddet dolu gözleri, değdiği yeri kül edecekmiş gibi alev saçıyordu: “Kahroluyorum insanların haline. Bir türlü göremiyorlar gerçeği. Hevesle peşine düştükleri şeylerden çok daha değerli olduklarının farkında…

DİPSİZ

HAYATİ TEK – Üç kardeştiler. Askerden yeni gelmişlerdi. Hasan ile Hacı Ahmet’in kaderine Çanakkale, Ali’nin kısmetine Yemen çıkmıştı. Şarapnel isabet eden sağ elini kullanamadığı için köyüne gönderilen Hasan en büyükleriydi. Ortanca kardeş Hacı Ahmet, dört yıllık esaretin ardından ömür boyu bacağında taşıyacağı kurşunlarla dönmüştü. Mondros Mütarekesi imzalanınca mecburen terhis edilen…

ANADOLU’YU ANLAMAK

HAYATİ TEK – Üç evrensel dinin atası İbrahim’in eşi Hacer ve oğlu İsmail’e can bahşeden su, bir çınar tohumuna hayat vermek üzere Anadolu topraklarına akmaya başlar bin yıl önce. On bin yıllık tarihinde nice olaya tanıklık eden, her birinden çıkardığı derslerle bilgeler bilgesi makamına yükselen Anadolu, muhabbet fedaisi Horasan Erenlerini…

ALIN TERİ, GÖZ NURU

HAYATİ TEK – İlkokul 4’e gidiyordu. Kara kışın ayazına iki gününü kaptıran dertli Şubat hıçkıra hıçkıra ağlarken, verniklenmiş ahşap sırada kaybolmak isteyen çocuk, yarıyıl tatilinden sonraki ilk eğitim gününün bir an önce bitmesi için dualar ediyordu. Çelimsiz bacakları arasına gizlediği elleri, öğretmenin tahtaya yazdıklarını deftere geçirdikten sonra hızla nöbet yerine…